bugün

entry'ler (23)

cnm yhaa

kücük bir hata sonucu baslıgı silinen yazar. bi dakika nasıl ya, bu benim la!
öhmm,
moderasyon sefiorum sishi cnm yhaa.*

peniselin

abercrombie and fitch hakkında dediklerine birebir katıldıgım yazar. herkesin üstünde cakmalarını gormekten gına gelmişti, o entryde de onu belirtmiş, gereksiz yere üstüne gidildigini dusunuyorum.

ama tabi aykırı olanın dıslandıgı bir toplumda gayet dogal bu.

hosgeldin sözlüge.*

beyindeki ur

taksim kafe pi'nin bas tacı olan mahserin 5 shotlisi'nin icerisinde yer alır. gorunum olarak gercekten beyine benzer. boyle kırmızımsı bir sıvının ustunde yogun bir beyaz karısım beyin goruntusu vererek diplere iner, tadı acayip lezizdir. olsa da icsek.*

mahserin 5 shotlisi

taksim kafe pi'nin kendi özel üretimi olan, shot serisidir. vazgecilmezdir. icerisinde fındık vodka, beyindeki ur, smirnoff north, tekila, ursus roterden olusmaktadır.

tavsiye edilen icme sekli ise, öncesinde bir birateq'in ardından alınmasıdır. tecrubeyle garantilidir.

akdeniz

nevizade'nin belki de en güzel mekanıdır. terası icin her sey verilebilir, o derece bir manzaraya sahiptir. kücük beyoglundan sonra giden sayısında biraz azalma olsa da, kendinden hic bir sey kaybetmeden devam etmektedir. hastasıyız.

duman

bu vakitlerde yurtdısında album kaydı calısmalarına girişmiş, türkiyenin sayılı rock gruplarından biridir. konserleri eglendirir, terletir, yag mag bıraktırmaz insanda.

en güzel sarkıları icin;

(bkz: senin gibi)

hiç gelme gideceksen

sonunu bile bile yola cikan bir askin hikayesidir. gittikten sonra geride kalan sen'sizlikten korkanların sözüdür. kum saatinin icinde kalan son kumlarında akmasıdır.

"kelimelerle oynarken hep seninle
kanattık kalplerimizi
kanattık uçuran birbirimizi"

fazla söz yoktur aslında, özetlenmiştir her sey, iyi ile kötüdür aradaki aşk, ya da siyahla beyaz. hem yara bandım hem yaram hikayesidir bir nevi...

selena

yapacak bir sey bulamadıgınız haftasonu sabahlarında tvde zaman oldurgeci olarak kullanabileceginiz dizi. aman dikkat sonra lalalala selenaaa selenaaa se le na selena selena selana kıvamında dolasabilirsiniz.**

kime derler sana derler

dinlemesi acayip keyif veren, cok eglenceli bir sarkıdır. solistin aksanı olası gelir insanın, o derece.*

aslı

yardımcı olmuyor sarkısıyla, cogu hisse tercüman olmayı basarabilmiş bayan rock solistidir. dans etmeye ihtiyacım var albumu bastan sona dinlenmelidir.

27 dresses

the devil wears prada'nın yazarı tarafından yazılmıs, genc kızların cocukluktan baslayan evlilige tutkularını anlatan filmdir.

georgia rule

lindsay lohan'ın ne kadar cil sahibi oldugunu gormemizi saglayan filmdir. klasik anne-kız ilişkilerini anlatır.

i know who killed me

lindsay lohan'ın son derece vasat filmi. izlerken bir cok mantık hatası bulmanız mümkün. gerilim diye tanımlanmıs film, ha izlerken bazı sahnelere bakmakta zorluk yasayabilirsiniz*, onlarsa gerilim, evet gerilim filmidir.

velhasıl kelam, ismine ve basrol oyuncusuna aldanmayın efendim.

license to wed

sinemada izlemenin para israfı olacagı, ama can sıkıntısı anında dvdsini takıp izlemenin morali düzeltecegi klasik robin williams filmleri dısında kalan film.

anne hathaway

the devil wears prada filminde güzelligine hayran bırakmıs, makyajsız daha güzel oldugu konusuna kalıbımı basabilecegim oyuncu.

ella enchanted

türkceye askı yakala olarak cevrilen, basrolunde anne hathaway'in oynadıgı masalımsı genclik filmidir.
baba uzaklara gider, kötü kalpli uvey anne, 2 kız kardes'le klasik masal hayatı baslar. sonra prens ortaya cıkar vs vs, eglencelidir.

because i said so

bir pazar günü evde yapılan dvd partisinde izlenilmesi gereken film. acayip keyif alırsınız. basrollerinde diane keaton ve mandy moore oynamakta.
benim filmi izlerken tek sorguladıgım konu ise, esas kızın aynı anda iki erkegi yürütmesi, ve bunun olagan bir sey gibi gosterilmesidir.

ayrıca, filmi izlerken canınız aşırı derecede pasta cekebilir, önlemini almakta fayda var.*

josh hartnett

mozart and the whale filminde kendisinden beklemeyeceginiz bir perfomanla oynayıp herkesi kendine hayran bırakmıstır.

izzy: seninle bir yere gidebilecegimizi sanmıyorum donald
donald: lunapark'a gidebiliriz?

asperger sendromu

mozart and the whale filmine konu olmus otizm'in ender rastlanan bir türüdür.

mozart and the whale

josh hartnett ve rodha mitchell'in harikalar yarattıgı filmdir. izzy'nin gülme efekti, donald'ın bakışları icin izlemeye degerdir. özellikle donald'ın rahatlamak icin sectigi yol ise uygulamaya degerdir.*
filmle alakalı ön bilgi icin;
(bkz: asperger sendromu)